Yayınlar

Önce İş Güvenliği

İş Kazaları ve Meslek Hastalıklarının Etkileri

İş Kazaları ve Meslek Hastalıklarının Etkileri

İşgücü Üzerindeki Etkileri

İş kazası ve meslek hastalıklarının sonuçlarından en önemlisi tartışmasız işçinin yaşamını yitirmesidir. İş kazalarında en büyük bedeli işçi ödemektedir. İş kazasına maruz kalan işçinin karşılaşacağı sonuçlar; işçinin hayatını kaybetmesi, fiziksel ve duygusal sıkıntılar yaşaması, yaşamının geri kalan kısmının zorlaşması yanında gelir kaybı, işini kaybetme olasılığı, sigortasız çalışma halinde tedavi giderleridir.

İş kazası sonucu yaşamını yitiren işçinin ailesi maddi ve manevi yıkıma uğramakta, yaşamını yitiren işçinin ailesi, kaybettiklerinin acısını çekerken diğer yandan da gelirinin azalması veya tümden bitmesi nedeniyle geçim sorunları ile karşı karşıya kalmaktadır. İş kazasına uğrayan işçi sosyal güvenlikten yoksun ise bu durumda ailesi herhangi bir ödenek de alamamaktadır. İş kazasına uğrayan işçi yaşamını yitirmese bile beden ve ruh sağlığında önemli kayıplar oluşabilmektedir.

İş kazası sonucu çalışamayacak durumda sakat kalan veya çalışma gücü azalan işçiyi bekleyen diğer bir sorun işsizliktir. İş kazasına uğrayan işçi eğer sosyal güvenlik kapsamında ise geçici işgöremezlik ödeneği ya da sürekli iş göremezlik geliri almaya hak kazanmaktadır.

Ancak, sürekli iş göremez duruma düştüğünde gelir yaratma yeteneği azalacak, rehabilitasyon sonrası daha düşük gelir getiren bir işte çalışmak zorunda kalacaktır. Ülkemizde ölümle sonuçlanan iş kazalarının büyük oranlara ulaştığı düşünüldüğünde konunun önemi ve iş kazalarının işçi açısından maliyetinin boyutları daha iyi kavranacaktır.

İSG-1

 

İşyeri/İşletme Düzeyindeki Etkileri

İş kazalarının işverene doğrudan maliyetleri; kaza anında ilkyardım masrafları, kazalıya mahkeme kararı sonucu ödenecek, kazalıya veya ailesine ödenen tazminatlar, mahkeme giderleri ve ölümlü kazalarda uygulanacak cezai hükümlerin bedelleri olmaktadır. İş kazalarının işverene dolaylı maliyetleri ise işgücü kaybı, üretim kaybı, prestij kaybı ve müşteri kaybıdır.

Bununla birlikte; müşteri memnuniyetsizliği, inceleme süresi, kilit işçinin kaybedilmesi, yerine yeni işçinin alınması ve eğitilmesi, ikame donanımın alınması, işçilerin motivasyonun azalması ve işletmenin imajının zarar görmesi de iş kazalarının işletmeye yüklediği maliyetleri arasında değerlendirilmektedir.

İş kazaları neden oldukları zararın yanı sıra makine, malzeme, ürün kayıplarına da neden olmakta ve verimliliği düşürmektedir. Uluslararası kuruluşlarca yapılan araştırmalar iş güvenliği ile iş gücü verimliliği arasında karşılıklı etkileşim olduğunu, sağlıklı ve güvenli iş yerlerinde verimliliğin arttığını ortaya koymuştur. İş kazalarının önlenerek iş güvenliğinin sağlanması, ikinci ya da yan etki olarak iş yerinde verimlilik ve üretim artışına da yol açmaktadır.

İş kazaları işin akışını durdurarak üretimin kesintiye uğramasına neden olmaktadır. Uluslararası Çalışma Örgütü araştırmalarında üretimde kullanılan makine ve tezgâhlarda koruma sistemlerinin geliştirilerek iş güvenliğinin sağlanması sonucu önemli ölçüde üretim artışı sağlandığı saptanmıştır. İş  kazaları nedeniyle üretim araçlarında ve iş gücünde uğranılan kayıplar üretim maliyetlerini de olumsuz yönde etkilemektedir.

Ayrıca iş kazalarının işçiler üzerindeki etkisi ile iş yavaşlamakta, yaralanan işçiye yardımcı olan işçiler ve gözlemci personel ile olayı izleyen işçiler ve üst düzey yöneticilerinin zaman ve iş gücü kayıpları ortaya çıkmaktadır. İş kazası sonucu işçilerin moral bozukluğu ve çekingenliği artmakta bu da üretimde niteliksel ve niceliksel düşmelere neden olmaktadır. Yine iş kazasına uğrayan işçinin yerine yenisinin bulunup yerleştirilmesi, eğitilmesi ve gerekli niteliklerin kazandırılması işletmeye ek maliyetler yüklemektedir.

Ekonomik Etkileri

İş kazalarının işçi ve işletmeye maliyetleri yanında ulusal ekonomiye de önemli maliyeti bulunmaktadır. Sosyal güvenlik sistemi ile hastane, rehabilitasyon merkezi giderleri gibi toplumun tümüne yüklenen maliyetler söz konusudur. İş kazaları ülke ekonomisinin üretken kapasitesini olumsuz yönde etkilemektedir. İş kazaları ulusal kaynakların yok olmasını da doğurmaktadır. İş kazaları ulusal kalkınmayı engelleyici ve ulusal refahı azaltıcı bir işlev görmektedir. Genel olarak iş kazaları ülke kaynaklarının yok olmasına, işgücü ve işgünü kayıplarının önemli boyutlara ulaşmasına neden olmaktadır.

İş kazaları sonucunda ortaya çıkan işgünü kaybı, doğrudan ülkemizde yaratılan katma değeri düşürmektedir. Bu durum ulusal ekonomi açısından önemli kayıplara neden olmaktadır. İş kazalarının katma değer olarak ulusal ekonomideki kaybına ayrıca işçi, SGK ve işveren açısından ortaya çıkan kayıpları da eklemek gereklidir. Bu nedenle iş kazalarını önlemeye yönelik çalışmaların ülkemiz açısından önemi büyüktür.

Uluslararası Çalışma Örgütü verilerine göre endüstrileşmiş ülkelerde iş kazaları ve meslek hastalıklarının toplam maliyetinin, bu ülkelerin Gayrı Safi Yurt İçi Hasılalarının (GSYİH) %1’i ila %3’ü oranında değiştiği belirtilmektedir. Gelişmekte olan ülkeler için ise bu kayıplarının GSYİH› larının yüzde 4’ü kadar olduğu tahmin edilmektedir.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı (ÇSGB) verilerine göre; ülkemizde iş kazalarının yıllık maliyetinin 35 milyar TL. olduğunun belirlenmiştir. SGK verilerine göre 2009 yılında 9.030.202 sigortalı işçiden 64.316’sı iş kazası geçirmiş, bunlardan 1.171’i hayatını kaybetmiştir. Bu kayıpların sonucu 1.589.116 iş günü kaybı söz konusudur.

Bu verilerden de anlaşılacağı üzere, iş kazaları ve meslek hastalıkları sonucu oluşan maddi ve manevi kayıplar ülke ekonomisi açısından çok önemli boyutlara ulaşmaktadır. Bu sebeple, iş sağlığı ve güvenliği alanında kalıcı ve etkin önlemlerin alınması zorunluluk arz etmektedir.

İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitimlerinin İş Kazalarına Etkileri

İş kazalarının nedenleri arasında eğitim eksikliği önemli etkenlerden birisidir. İş kazalarının sebepleri değerlendirildiğinde işçilere yeterli mesleki eğitimin verilmediği, bu doğrultuda gerekli altyapının oluşturulmadığı, iş sağlığı ve güvenliği bakımından riskli sektörlerde eğitim seviyesi nispeten düşük işçilerin çalıştırıldığı ve işbaşı eğitimi ve hizmet içi eğitim şartının mevzuatta öngörüldüğü ölçüde yerine getirilmediği, işverenlerce eğitimin zaman kaybı ve gereksiz yere katlanılan bir maliyet olarak algılandığı görülmektedir.

Teknik personelin iş kazalarının nedenleri ve önlenmesine yönelik görüşlerinin belirlenmesi üzerine yapılan bir araştırmada; çalışanların eğitim yetersizliği kazalara neden olan faktörler arasında en yüksek öneme sahip faktör olarak belirlenmektedir.

Türkiye’de kol gücü ile çalışanların eğitim düzeyinin düşük olduğu vurgulanarak, kol gücü ile çalışanlardan önemli bir bölümünün bir meslek eğitimi almadığı ve bu durumun kamu kurumları çalışanları için de geçerli olduğu belirtilerek eğitimin önemine vurgu yapılmaktadır. İlgili makalede ABD’de yapılan araştırmaların sonucuna değinilerek, eğitim çalışmalarının yapılması ve uygun ortamların yaratılması durumunda, kazaların %97’sinin önlenebileceği belirtilmektedir

 

İSG uygulamalarında iş güvenliği eğitimleri, çalışanların ergonomi ve ergonomik tasarım uygulamaları, işi çalışana uyduran endüstriyel çalışma sandalyeleri, çalışma tabureleri, ayarlı çalışma masaları, ofislerde ergonomik ofis koltukları kullanılmalıdır. Bununla birlikte havalandırma sistemleri uygulamalarına özel önem gösterilmelidir.

Cevap Bırakın

11 − 3 =

×